top of page
shutterstock_1065742220.jpg

Açık Hesap Paktı'nı
Kendi Şirketime Nasıl Uyarlayabilirim?

Şirket olarak Açık Hesap Paktına geçiş ile ilgili ihtiyacınız olan detay yönlendirmeleri aşağıda bulacaksınız.

Ortak Bir Mücadele Kültürü Oluşturmak

Kurumunuz içerisinde aynı manifesto ve değerler uğruna ortak bir mücadele kültürü yaratabilmeniz için görece makul maaşlar ödemeli ve herkesin birbirinin ne aldığını bilmesini sağlamalısınız. Böylece ekiplerinizi maddi getirilerden çok değerlere odaklamış olursunuz. 

Gelirlerin eşit, makul ve şeffaf olduğu örnek modellerle insanların ortak amaçlar uğruna büyük fedakarlıklarda bulunmasının beklendiği ordularda karşılaşırız. Örneğin bir teğmen, yüzbaşı ya da albay olduğunuzda ne maaş alacağınız bellidir. Benzer şekilde bir Özel Kuvvetler mensubu olarak paraşüt ya da bomba imha gibi özel eğitimlere iştirak ederseniz elde ettiğiniz her yeni beceri için de maaşınızda ufak artışlar meydana gelir. Bu düzende ordular taarruz dikeyinde derinlemesine uzmanlaşabilmiş SAT komandoları ile hava manevralarında uzmanlaşmış SoloTürk pilotlarına daha fazla ödeme yaparlar. Böylece ordu tüm mensuplarına “Sizler de emeğiniz daha fazla kıymetlensin (para etsin) istiyorsanız paraşüt, bomba imha, helikopter pilotluğu gibi ilave beceriler kazanarak uzmanlaşın” demiş olur. Ancak bir dikeyde ne kadar uzmanlaşırsanız uzmanlaşın bir orgeneralden fazla para kazanamazsınız. Çünkü bir orgeneral kendi dikeyi dışında deniz, hava, kara unsurlarının hepsiyle ilgili de kapsamlı bilgi sahibidir. Bu sebeple

ordu içerisindeki tüm unsurları bir bütün olarak yönetebilir ve doğru stratejiyi belirleyebilir. Bu bağlamda bir orgeneral aynı zamanda da bir "T-İnsan"dır.* Buna ilaveten bir teğmen ile orgeneral arasındaki bir diğer değişken sorumluluğunu üstlendikleri kaynakların miktarıdır. Bu bağlamda orduda yükseldikçe yüklendiğiniz riskler de artar. Risk, kidem, performans arttıkça da getiri artar. Ayrıca orduda geçirdiğiniz süre uzadıkça rütbeniz de yükselir ve ortaya konan ilave performans sonucu madalya ve görev tazminatı alırsınız. Sonuç olarak ordularda uzmanlaşma, performans, kıdem ve risk alma özendirilir.

Aynı zamanda tüm askerler birbirinin de ne ücret aldığını bilirler. Ücretler arasında büyük farklar yoktur. Söz gelimi günümüzde Türk ordusunda bir orgeneral yeni mezun bir teğmenin yaklaşık olarak 5-6 katı oranında bir maaş alır. Gelgelelim özel sektöre yönelik ücret araştırması raporlarına göre ise günümüzde bazı şirketler üst düzey yöneticilerine işe yeni başlayanlara verdiği tutarın yaklaşık olarak 25-30 katını ödemeyi teklif ediyorlar! Bazı küresel firmalarda bu açıklık 120 kata kadar ulaşıyor. Şayet “Evet ama ordular da generallerine makam aracı, koruma, lojman, orduevi vb. türden ilave imkânlar sağlıyor” diye düşünüyorsanız, bazı kurumsal şirketlerin bunlara karşılık CEO’larına özel araçlar, jetler ve villalar tahsis ettiğini, üzerine de milyonlarca dolar prim dağıttığını lütfen hatırlayalım.

Diğer tarafta unvan fark etmeksizin ordularda alınan ücretlerin tamamı da özel sektöre kıyasla hayli makuldür. 7/24 savaşıp gerektiğinde canını verebilmesi beklenen bir SAT komandosunun aylık maaşı 35-45 bin TL dolaylarındadır. Benzer şekilde ABD’de SEAL komandoları ve CIA ajanları gibi üstün nitelikli personel de görece makul maaşlar karşılığında çalışırlar. Burada maksat ücreti makul tutarak sadece amaca adanmış olanları sürece davet etmektir. Böylelikle birbirinin maaşını bilen, aralarında astronomik gelir farkı olmayan ve makul ödemeler alan amaç odaklı bu bireyler arasında rekabetten çok işbirliği gelişir. 

*T-İnsan: Bir şeyin her şeyine ve her şeyin bir şeyine hakim uzman.

 Örnek Ücretlendirme Beyanı

maaş_2024.png

Sarpaş Danışmanlık A.Ş. © 2022

Yukarıdaki tablonun ilk basamağı olan Junior seviyenin ücreti yürürlükteki asgari maaşın %50 fazlasına endekslenmiştir. Sonraki her basamakta da tutar %50 oranında artış gösterir ve nihayetinde Maestro ile Junior arasındaki ücret açıklığı 5 kata ulaşır. Yürürlükteki asgari maaşa zam yapıldığı anda tüm tablo da eş orantılı şekilde zamlanır.

 

Yukarıdaki örnekte söz konusu modelde şirket emeği daha yüksek bir banttan değerleyebilmek maksadıyla çalışandan bir alanda derinlemesine uzmanlaşarak bir “Virtüöze” dönüşmesini ve ardından da birçok uzmanlık dalıyla ilgili kendini geliştirerek kaynakları bütünsel bir harmoni içerisinde yönetebilen stratejist bir "Maestro"ya dönüşmesini beklentiler. Her iki durumda da çalışanın sorumluluğunu üstlenmesi gereken kaynaklar artış gösterir. Aynı zamanda bir Junior'dan çoğunlukla mevcut sistemleri takip etmesi beklenirken, ünvan yükseldikçe çalışandan bu kez iş süreçlerini geliştirmesi ve hatta yerlerine yeni süreçler/modeller inşa etmesi de beklenir. Bunlara ilaveten şirkette beş yılını dolduran çalışanlara %10 oranında kıdem ödemesi yapılır ve üstün performans gösteren çalışanlar makul miktarlardaki primlerle ödüllendirilirler. Ayrıca şirket patronları da işbu tabloya göre ücretlendirilirler ve şirketten kar payı çekemezler.  

 

 

Bu örnek düzende uzmana saatlik çalışması karşılığında 270 TL ödediğimizde aylık ortalamada 180 saat üzerinden (ayın dört hafta olduğu ve haftada 45 saat çalışıldığı durumda) o kişinin esasen bir ayını brüt 48.600 TL üzerinden değerlemiş oluyoruz. Bu tutar söz gelimi iki kişinin bu şartlarda çalıştığı bir ailede 80.500TL'lik bir hane gelirine denk gelir. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının brüt 60.000TL dolayında olduğu Türkiye'de bu rakam temel seviyede makuldür. Uzman alanında derinleşmeye ve liderlik becerilerini güçlendirmeye devam ettikçe zamanla terfi alabilir, bir Eksper'e, Virtüöz'e ya da Maestro'ya dönüşerek gelirini katlayabilir.

Kurumun çalışanlarına bunların üzerindeki tutarları hedef göstermesi çalışanın manifesto ve değerlerden ziyade paraya odaklanmasına ve stoklamayı öncelik edinmesine sebebiyet verecektir. Oysa bir çok farklı araştırma primlerin sağladığı motivasyonun gecici olduğunu ve çalışanların esasen adanabilecekleri bir amacın ve deneyimin peşinde olduklarını ortaya koymaktadır.

Bu Saatlik Ücretler ile Çalışanlar Tüm İhtiyaçlarını Karşılayabilir mi?

Peki, Neden Yatırım Almıyoruz?

Şirketler manifestosuna ve değerlerine özgürce bağlı kalabilmek adına VC fonlarından yatırım almamalı ve özel şirketlerin sponsorluğunu (himaye) kabul etmemeliler. Kurumun tek geliri müşterileridir. Müşterilerden elde edilen kâr, müşteriye verilecek emek (değişken gider) oranında ve yalnızca ilgili hizmetin daha geniş kitlelere sunulabilmesi maksadıyla manifesto kapsamında yatırıma harcanmalıdır. Şirket sahibi diğer üst düzey yöneticilerle aynı maaş almalıdır. Bunun dışında kurucular ve üst yönetim kârdan pay almamalı ve kârı şahsi ihtiyaçları uğruna kullanmamalıdır. 

Hangi Maliyetler Değişken Gider Kategorisine Alınmalı?

Değişken gider kalemleri yapılan işe ve sektöre göre farklılık gösterir. Ancak neticede değişken gider sizin söz konusu "katma değeri" yaratabilmek uğruna harcadığınız "komün emek"tir. Bu bağlamda söz konusu katma değeri yaratabilmeye her teşebbüs ettiğinizde ortaya çıkan ilave pazarlama, satış ve operasyonel giderlerin tamamı değişken gider kalemi olarak ele alınabilir. Bu bağlamda şirket yetkilileriniz değişken gider kalemlerine kendileri karar verebilir ve örneğin YouTube üzerinden yapacakları canlı yayınlar ile değişken maliyet kalemleri, harcamaları ve ödedikleri maaşlarla ilgili kamuya doğrudan izahat verebilirler. 

​Satış Fiyatı Hesaplama Yöntemi

- 1 -

Üç aylık fiks maliyetinizi hesap edin.

- 2 -

Üç aylık satış hedefinizi birim bazında belirleyin.

- 3 -

Toplam fiks maliyetinizi hedef adedine bölün ve ürünler üzerine fiks maliyeti dağıtın.

- 4 -

Söz konusu satış hedefinizi başarmak üzere yapmanız gereken ilave operasyon, pazarlama ve satış aktivitelerine yönelik toplam masrafınızı yani değişken maliyetinizi hesap edin. 

- 5 -

Ortaya çıkan toplam değişken maliyeti iki ile çarpın ve satış hedefine bölün. Böylece her ürün üzerine emek oranında kâr marjı yüklemiş olacaksınız.

- 6 -

Ardından buna üçüncü maddede hesaplamış olduğunuz fiks maliyeti ekleyin. 

- 7-

Satış hedefleriniz beklentinizin altında kalırsa hesabınızı güncelleyerek zam uygulayın. Satışınız beklentinizin üzerine çıkarsa indirime giderek fiyatınızı dengeleyin. 

- 8 -

Maaş ya da satış rakamlarına zam yapmak için yeni yılı beklemek yerine ihtiyaç oluştuğunda güncellemeye gidebilirsiniz.  

Hesaplama Formülü 

[(Fiks Maliyet/Satış Adedi Hedefi) + (Değişken Maliyet x 2)/Satış Adedi Hedefi] = Ürünün Satış Fiyatı

Her Şirket Kendi Manifestosunu Yazarak

Varoluş Amacını Belirleyebilir

Örnek Manifesto:

Kaynaklar hızla tükenirken dünya nüfusu İkinci Dünya Savaşı'ndan günümüze yaklaşık 3 kat arttı. Sosyal problemler nüfusla birlikte çığ gibi büyümeye devam ediyor. Göçler, iklim krizi, salgın hastalıklar, çatışmalar… 

Dünyamız her zamankinden daha hızlı ve savunmasız bir şekilde dönüyor.

Dünyanın her köşesinde yaşanan tüm bu sorunlar ise tüm çıplaklığıyla cep telefonlarımızın ekranlarına yansıyor. Bu gerçeklerle karşılaşma sıklığımız arttıkça “farkındalık” ve “duyarlılık” en önemli evrensel değerler haline dönüşüyor. Çevremizdeki kurumlardan daha fazla beklenti içerisine giriyoruz.

Ancak bu beklentilerimize ulusların salt kendi çıkarlarını düşünmekten sorumlu siyasi partilerinin liderleri ya da geçen yüzyılın bürokratik anlayışıyla hantallaşmış BM kuruluşları yanıt veremiyor. STK’lar bağışlara ve sponsorlara bağımlı kaynakları, sürekli değişen çalışan grupları ve gönüllülüğün getirdiği iş disiplinine ilişkin problemlerden ötürü sürdürebilir çözümler geliştirmekte zorlanıyor. Şirketlerin ise sosyal sorumluluğu satışlarını artırabilecekleri türden bir reklam malzemesi olarak görmesi sadece problemleri büyütüyor…

Diğer taraftan geçen süre içerisinde küresel çapta serbest bırakılan kapitalist piyasanın “görünmeyen eli” pazarı regüle etmekte başarılı oldu. Ancak aynı el iklim krizinden, kaybolan türlerden ve dünya nüfusunun %1’lik kısmının dünya servetinin %60’ine denk gelen kısmına sahip olması gerçeğinden de sorumlu….

Dünyamız içerisinde bulunduğumuz bu post-kapitalist dönemde herkesi etkileyen bu sosyal sorunlarla etkin şekilde mücadele edebilecek ve yeni bir sosyo-ekonomik model önermesi ile çalışabilecek yeni nesil kahramansı girişimciler arıyor…Gezegenimiz, onu iyileştirebilecek savaşçıları arıyor. 
Seni, beni ve savaşabilirim diyen herkesi…

Biz, sosyal meselelerle mücadele ederek mutlu olabilen, karı amaç ile harmanlayabilen, dünyanın sorunlarını omuzlarında hisseden, üstün performanslı, vizyoner, dayanıklı, özgeci, bilge, azimkar, adil ve şeffaf savaşçıların dünyayı iyileştirebileceğine inanıyoruz. 
Biz yeni nesil girişimciliğin ve adanmışlığın gücüne “evet” diyoruz.

Bu yolda 3 etaptan oluşan, 30 mentor ve 20 danışmanımızla 214 ders ve 103 uygulamayı kapsayan 420 saatlik benzersiz eğitimimiz ile bu değişimi başlatmak üzere gerekli yetkinliklere sahip Girişim Savaşçılarını yetiştiriyoruz. Korkularıyla, negatif düşünceleriyle, stresle, kaygıyla, egolarıyla, doğru bildiği yanlışlarla savaşmaktan asla yılmayan, yorulmayan, dayanıklı ve donanımlı bilge savaşçılar…

Eğitimlerimizden mezun olabilenleri ise ömür boyu organize biçimde destekliyoruz. Hedefimiz aynı vizyona sahip ve aynı dili konuşan üstün performanslı girişimciler yetiştirmek ve aralarında güven temelli esnek bir iş birliği geliştirmelerini sağlayarak ortaya devrimsel çözümlerin çıkmasını sağlamak…

Sen de yeni çağın kendisine aradığı o kahramanlardan birisi olabileceğini düşünüyorsan, kazanan ve kazandıran post-kapitalist bir işletme kurabilmek üzere aramıza katıl.

Başvur, mezun ol ve bu mücadelemize ortak ol.


Dünyayı birlikte iyileştirelim…

İmza Atan Kurumlar

SARPAŞ DANIŞMANLIK.jpg
earline_logo_WPicin_edited.png

Sorularınız mı Var?

Online Bilgilendirme Toplantımıza Katılın.

Sorularınızı Yanıtlayalım. 

Kaydınız Alınmıştır. Sizinle Temasa Geçeceğiz.

bottom of page